Quintus Cicero´ya göre, kehanet geleceğin açığa çıkması ve olacaklar bilimidir, ulvi ve yararlıdır İki tür kehanet vardır; birisi bir olayın kehaneti yapan tarafından gözlenmesidir, bu özendirici ve yapay bir öngörüdür ve de çok çeşitli yöntemler kullanılır Cicero´ya göre öteki kehanet türü, doğrudan Apollo´dan doğal veya sezgi yoluyla ilham alınmasıdır Antik çağlarda ve hatta daha öncelerinde, kuşlarla kehanet yapılırdı çünkü kuşlar gök sakinleriydiler ve tanrılara daha yakındılar, dolayısıyla tanrıların konuşmalarını duymaktaydılar Rüyalar aracılığı ile geleceği tahmin etmek (Oniromansi), tüm Pagan inançlarda vardı ve hatta Bergama´daki Asklepion Şifa Merkezi´nde hastaların tedavisinde yöntem olarak kullanılmıştı

 

Filozof Aristotle, bir rüya yorumcusuydu, rüyaları yorumluyor ve günümüz psikologlarının kullandıkları gibi kullanıyordu Yunan ve Roma dönemlerinde Serapis Tapınakları´nda rüya yorumlatarak, şifa verilmesi bir modaydı Roma döneminde, yüzyıllar boyunca ölülerle ilişki kurulmaya çalışıldı ve onlardan geleceğin öğrenilebileceğine inanıldı Bir kutsal rahibenin mezarı “Orakl” haline getiriliyordu Akhisar´da bulunan bir örnek yazıt şöyledir; “Tanrıların rahibesi Ammias ve onun çocukları; tanrıların ilhamı bu sunaktaki bakır kaplarla onun belleğindedir Eğer birisi benden gerçeği öğrenmek isterse, bu sunağa gelip dua etmesine izin verin O, her zaman gece ya da gündüz bütün dileklerini elde edecektir

 

“Bir diğer kehanet yöntemi, kelimelerin aslında saklı kehanetsel anlamlar içerdiğidir Buna Yunanlılar “cledon” derlerdi, şimdilerde de “Cleomansi” adıyla, kelimeler yorumlanmaktadır Tarihçi Plutarch, “İskender´in Yaşamı” adlı kitabında, Büyük İskender´in ordularını yola çıkarmadan önce Delphi´ye gidip danıştığını fakat kendisine verilen “Orakl”ı unuttuğu için yaşamını erken yitirdiğini yazar Öyküye göre Delphi Kahinesi yani Pythia önce İskender´i reddeder ama Kral buna aldırmaz Gider Pythia´yı bulur ve omuzlarından yakalayarak kendisine döndürür Pythia Kral´a bakar ve; “Sen yenilmezsin, Oğlum” der Bu cümleyi işiten İskender, başka bir şey istemez çünkü istediği sözcüğü işitmiştir; “Yenilmezlik” Oysa Büyük İskender´i, bir komutan veya ordu değil, başka bir neden yenecektir ama kehanetin ötesini dinlememiştir

 

Cicero, su kaynaklarının ve ırmakların ilahi lütufkârlıkla donatıldıklarına ve yanılmazlıklarına inanıldığını söyler Homeros´a göre, kutsal Olimpiyalılar yani tanrılar “Styx” adlı ırmakta yargılanırlar ve yalan söyleyip, söylemedikleri belirlenirdi Kahinler ve kahineler kutsal bir suyu içtiklerinde, geleceğin esinlenmesine ulaşırlardı (Hidromansi) Bu metod, ilk kez Suriye´de geliştikten sonra Demeter ve Asklepion tapınaklarında kullanıldı Daha birçok kehanet yöntemi vardır ama asıl önemli olan şey, insanların hemen çoğunluğunun gelecekleri hakkında çok ilkel, basit ve sıradan sorular sormalarıdır Bunlar çoğu zaman boş sorulardır Agis adlı birisi büyük tanrı Zeus´a battaniyeleri ve yastıkları hakkında bir soru sorar; acaba onları kaybedecek midir veya birisi çalacak mıdır? Buna karşın, tanrılar bir insana kararsız olmamasını, çalışmayı istemesini önerirler Çocuk balıkçı babası gibi olmalı ve balık tutma bilgisini öğrenmelidir Yani önce insan kendi gücüyle herşeyi yaptığından emin olmalıdır

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir